24 Temmuz 2013 Çarşamba

Türkiyenin Sosyo-ekonomik Statü (S.E.S.) Grupları


SES Grubu Nedir?

SES grupları pazarın segmentasyonunda başvurulan en temel tanımlardan bir tanesidir. Kısaca Sosyo Ekonomik Statü manasına gelmektedir. Hedef kitlelerin turum ve davranışlarının belirlenmesinde SES gruplarının etkisi büyüktür.(Pazarlama departmanları zamanlarının çoğunu hedefledikleri kitlenin özelliklerini anlayarak, onlara en uygun ürün ve hizmeti sunmaya adar. Bu konularda reklam kampanyaları düzenler, özel promosyonlar hazırlar, ürünlerinin paketlerini veya mağazalarını hedef kitlelerine göre şekillendirir.) SES grupları oluşturulurken sosyal hiyerarşi içerisinde kişiler, yani tüketiciler değerlendirilir. Dolayısıyla, aynı SES grubundaki üyeler genellikle aynı statüye sahip olurken, diğer sınıfın üyeleri ya daha fazla, ya da daha az statüye sahip olur.
SES gruplarının oluşumunda genel olarak aşağıdaki kriterler üzerinden değerlendirme yapılır:
Meslek
Eğitim
Gelir Seviyesi
Gelirin kaynağı
Yaşanılan evin tipi
Yaşanılan çevrenin yapısı
Sahip olunan mal, mülk (ev, yazlık, otomobil, elektronik eşya )
Mesela herhangi bir kişinin gelirinin iyi olması onun üst sınıfta yer alması için yetmemektedir. Bunun yanında iyi bir eğitim ve yaşanılan yerin de önemi vardır.
SES grupları A, B, C1, C2, D ve E olmak üzere 6 ana gruba ayrılır. Tabii ki bu grupların sahip oldukları genel özellikler her ülkeye göre değişmektedir.

                                Kaynak:M. Yalçın Parmaksız-pazarlamadunyası.com





                        Kaynak:http://www.slideshare.net/aynadakileke/trkiyenin-ses-gruplar



TÜRKiYE’NiN ‘SES’i DEĞiŞTi




TİAK A.Ş., AGB Nielsen’in sözleşmesini feshettiği 19 Aralık 2011’den bu yana TV ve reklam dünyası yeni reyting şirketi Kantar Media TNS’in yapacağı reyting ölçümünü bekliyordu.
Kantar Media TNS, 1 Mayıs itibarıyla yeni reyting ölçümlerini televizyon ve reklam dünyasının hizmetine sundu.
AGB Nielsen, 2006 yılında yapılan ‘Sosyo-Ekonomik Statü’ye (SES) göre reyting ölçümü yapıyordu.
Reyting şirketiyle eşzamanlı olarak Türkiye’nin SES’i de değişti.
Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin (TÜAD) iki yılda yaptığı çalışma kısa bir süre önce sonuçlandı. Kantar Media TNS de, bugün TÜAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Levent Orhun’un sektöre tanıtacağı işte bu yeni SES ölçeğini baz alarak reyting ölçümlerine başladı.

İki SES arasındaki farklar

2006’nın SES’inde ‘Aile Reisi’ vardı, yenisinde onun yerini ‘Asıl Gelir Getiren Kişi’ (AGG) aldı. Eski araştırmada ‘gelir’ yoktu, ‘Aile Reisi’yle eşinin eğitim ve mesleklerinin yanı sıra onların anne ve babalarının eğitimi belirliyordu hangi SES Grubu olduklarını.
Önceden ‘Aile Reisi’nin ve eşinin üniversite mezunu olması A Grubu yapmıyordu onları...
Onların, anne ve babalarının da üniversite mezunu olmaları gerekiyordu. Şimdi bu değişti.
‘Asıl Geliri Getiren’ (AGG) kişiyle eşinin mesleği ve geliri belirliyor ‘Hane Halkı’nın hangi SES grubundan olduğunu.
Şayet, “Nedir bu A, B, ABC1 ya da D, E Grubu? Neye göre sınıflandırıyorlar insanları?” diyenlerdenseniz işte size fırsat.
Bu yazıyı okuyunca karar verebilirsiniz hangi Sosyo-Ekonomik Statü’nün (SES) insanı olduğunuza...

A SES Grubu: Yüzde 4

* Hemen hepsi üniversite mezunu, yüzde 30 dolayında lisansüstü.
* Yarıya yakını, ücretli çalışan, nitelikli uzman (avukat, doktor, mühendis vb.)...
* Yüzde 10’a yakını, 20’den fazla çalışanı olan beyaz yakalı.
* Yüzde 20’si irili ufaklı işyeri sahibi (bunların yarıya yakınının yanında çalışanı yok)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 40’a yakınının eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 20’si para biriktiriyor.
* Yüzde 30’u tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yarısına yakınında kitaplık/kütüphane var.

B SES Grubu: Yüzde 9

* Üniversite/lisansüstü oranı yüzde 60’larda... Yüzde 35 civarında 2 yıllık yüksek okul veya lise mezunu.
* Yüzde 60’ı memur, teknik personel, uzman (yönetici olmayan)...
* Yüzde 15’i irili ufaklı işyeri sahibi (bunların çoğunun yanında 1-5 arası çalışanı var)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 30’unun eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 13’ü para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 30’unda kitaplık/kütüphane var.

C1 SES Grubu: Yüzde 22

* Yüzde 60’ı lise mezunu (Bunun içinde yüzde 20 meslek lisesi); yüzde 10’u yüksekokul ve üstü.
* Yüzde 40’ı esnaf, dükkan sahibi; yüzde 30’u kalifiye işçi (lise eğitimli)...
* Yüzde 15’e yakın memur, teknik eleman.
* Yüzde 15’e yakını emekli.
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 13’ünün eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 5’i para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek, yüzde 40’a yakını yakınlarını ziyaret ederek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 20’ye yakınında kitaplık/kütüphane var.

C2 SES Grubu: Yüzde 29

* Yüzde 20’ye yakını lise mezunu... Ortaokul ve daha düşük eğitimli oranı yüzde 80.
* Çoğunlukla ilkokul mezunu, düzenli çalışan işçi (Yüzde 60’lar dolayında)...
* Yüzde 10 kadarı tek başına seyyar olarak çalışıyor.
* Yüzde 20’si emekli, çalışmıyor.
* Eşi olan AGG’lerin eşinin çalışma oranı yüzde 10’un altında.
* Yüzde 70’i tatile çıkmıyor, çıkanlar yakınlarını ziyaret etmek için memlekete gidiyorlar (yüzde 25)...
* Hanelerin yüzde 10’unda kitaplık/kütüphane var.

D SES Grubu: Yüzde 28

* Yüzde 70’in üzerinde ilkokul mezunu veya illkokul terk, gerisi ortaokul.
* Yüzde 30 kadar emekli, çalışmıyor.
* Yüzde 20’nin üzerinde işçi (çoğunlukla parça-başı çaışan)...
* Yüzde 30’u küçük çaplı çiftçi.
* Yüzde 10’a yakını ev kadını.
* Yüzde 80’i tatile çıkmıyor, gerisi memlekete gidiyor.

E SES Grubu: Yüzde 9

* Yüzde 95’i ilkokul mezunu veya ilkokul terk.
* Yüzde 30’a yakını işsiz (çoğu yardımla geçiniyor)
* Yüzde 40’ı emekli, çalışmıyor; yüzde 30’u emekli, işçi olarak çalışıyor.
* Geri kalan yüzde 20’nin üzerinde hanede AGG ev-kadını (düzenli geliri olmayan yardımla geçinen)...


Kaynak:Ali Eyüboğlu-Milliyet

Gazetelerin Tirajları ve Reklam Fiyatları

Feminizm Ve Kadının Metalaştırılması

Reklamlarda Kadınlara Yönelik Ürünler Nasıl Pazarlanır?

23 Temmuz 2013 Salı

Site Yapısının Geliştirilmesi ve İçerik Optimizasyonu-2




Sitenizde Gezinmeyi Kolaylaştırın


Sitedeki gezinti bağlantıları, ziyaretçilerin aradıkları içeriği kolayca bulmalarına yardımcı olduğundan arama motorları için çok önemlidir.Bütün sitelerde, genellikle sitede en sık görüntülenen ve birçok ziyaretçi için gezinti başlangıç noktası olan anasayfa veya kök sayfası bulunur.‘Takip (Breadcrumb) bağlantıları’kullanarak kullanıcılarınıza kolaylık sağladığınızdan emin olun.
Bir site haritası web sitenizin yapısını gösteren basit bir sayfadır ve genellikle sitenizde bulunan sayfaları hiyerarşik olarak listeler. Ziyaretçiler sitenizdeki sayfaları bulmakta zorlandıklarında bu sayfayı kullanabilirler. Arama motorları da bu sayfayı ziyaret ederek sitenizdeki sayfaların iyi bir taramasını yapabilirler, ancak
site haritasının temel kullanıcı hedefi sitenizi ziyaret eden kişilerdir.Google Web Yöneticisi Araçları aracılığı ile Google’a gönderebileceğiniz XML site haritası dosyası, sitenizdeki sayfaların Google tarafından keşfedilmesini kolaylaştırır.Google, siteniz için site haritası dosyası oluştururken kullanabileceğiniz site haritası
oluşturma kodu (Sitemap Generator) adlı açık kaynak kodunu geliştirmeye yardımcı olmuştur
Gerektiğinde gezinti bağlantıları olan sayfalar ekleyin ve sitenizdeki iç bağlantı yapısında bunları düzenleyin.Site içi gezinme bağlantılarında odaklanacağınız nokta sadelik ve kullanım kolaylığı olmalıdır!

Yanlışlar:


Örneğin, sitenizdeki her sayfadan diğer sayfalara bağlantı oluşturmak gibi karmaşık gezinti bağlantıları hazırlamayın
Kullanılan içeriği aşırı şekilde parçalayıp bölümlere ayırmayın (örneğin, alt sayfalardaki bir içeriğe ulaşmak yirmi tıklama sürmesin)
Sayfadan sayfaya geçişler için metin kullanmanız, arama motorlarının sitenizi taramasını ve anlamasını kolaylaştırır. Özellikle Flash ve JavaScript desteklemeyen bazı aygıtlar kullanıyorlarsa, birçok kullanıcı bunu diğer seçeneklere tercih eder.

Yanlışlar:


Sadece açılan menüler, resimler veya animasyonlardan oluşan bir gezinti yapısı kullanmayın (arama motorlarının çoğu bu bağlantıları algılayabilir, ancak yine de kullanıcılar sitenizdeki bütün sayfalara normal metin bağlantılarla erişebilirse bu sitenizin erişilebilirliğini artırır.
Sitenize HTML site haritası sayfası ve XML Site Haritası dosyası ekleyin. Siteniz için XML Site Haritası dosyası oluşturmak, sitenizdeki sayfaların arama motorları tarafından keşfedilmesini kolaylaştırır.

Yanlışlar:

HTML site haritanızın güncellemesini yapmadığınız için geçerliliğini yitirmiş çalışmayan bağlantılara sahip olmayın.
Konulara göre gruplamadan ve düzenlemeden bütün sayfaları alt alta listelemeyin.
.Kullanışlı bir 404 sayfası hazırlayın. Bir 404 sayfası oluşturmak kullanıcı deneyimini artırır.

Yanlışlar:

404 hatası veren sayfalarınızın arama motorları tarafından indekslenmesini engelleyin (sitenizde olmayan sayfalar istendiğinde web sunucunuzun 404 HTTP durum kodu sağlamak üzere konfigüre edildiğini kontrol edin)
Sadece “Bulunamadı”, “404” gibi basit hata mesajları verilmesi veya 404 hata sayfasının hiç olmaması
Sitenizin diğer bölümleriyle tasarım olarak farklı bir 404 sayfası tasarımı kullanmaktan kaçının.

Kaliteli İçerik ve Hizmetler Sunun


Kullanıcılar kaliteli içeriği diğerlerinden ayırt ederler ve başka kullanıcıları da bu içeriğe yönlendirirler. Bu, bloglarda yayınlama, Sosyal medya hizmetleri, e-posta, forumlar ve diğer yöntemlerle gerçekleşebilir.
Sunduğunuz içeriği bulmak için kullanıcıların arayabileceği kelimeleri göz önünde bulundurun. Konu hakkında çok bilgili bir kişi ile konuya yeni olan bir kişi, aramalarında farklı terimler kullanabilir.
Arama seçeneklerindeki bu farklılıkları yakalamak ve buna göre içeriğinizin yazım dilini oluşturmak (anahtar kelimelerin uygun ölçüde karışımını kullanmak) olumlu sonuçlar sağlayacaktır. Google AdWords, yeni anahtar kelime değişimlerini ve her bir anahtar kelimenin tahmini arama yoğunluğunu gösteren, kullanışlı bir Anahtar Kelime Aracı sağlamaktadır.Google AdWords Anahtar Kelime Aracı Keyword Tool sitenizle ilgili anahtar
kelimeleri bulabilir ve bu kelimelerin aranma hacmini gösterebilir.
Websayfasının sunduğu hizmetten bağımsız olarak içerik ve servis kalitesini iyileştirmek öncelikli olmalıdır!
Kolay okunabilir metinler yazın.

Sakının:


yazım ve imla hataları olan baştan savma metinler
 imaj dosyalarına metinsel içerik oluşturmak adına metin yerleştirmek (kullanıcılar metni kopyalayıp yapıştırmak isteyebilir ve arama motorları bunu okuyamaz)
Konu başlıklarına göre bir düzen sağlayın. Bir konunun nerede başladığını, nerede bittiğini belirgin olarak kullanıcılara yansıtacak şekilde içeriğinizi düzenlemek her zaman yararlıdır. İçeriğinizi mantıksal bölümler ve parçalar halinde sunmak, kullanıcıların istediklerini kolayca bulmalarını sağlar.

Yanlışlar:

Farklı konularda olan büyük bir metni bütün olarak tek sayfaya paragraf, alt başlık ve sayfa düzeni olmadan eklemeyin.
Yeni ve özgün içerik oluşturun.

Yanlışlar:


Var olan içeriği kullanıcılara çok az ek değer sağlayacak şekilde tekrarlamaktan kaçının
Site genelinde tekrarlanan ve birbirinin kopyası olan içeriği kullanmaktan kaçının (Yinelenen içerik hakkında daha fazla bilgi)
Arama motorları için değil, kendi kullanıcılarınız için içerik oluşturun.

Yanlışlar:

Arama motorlarını hedefleyen ama kullanıcılarınıza saçma gelecek veya onları kızdıracak çok sayıda gereksiz anahtar kelimeleri eklemekten kaçının
Kullanıcılar için anlamı olmayan metin blokları eklemeyin
Kullanıcıların göremediği, ancak arama motorlarına görüntülenen gizli metin eklemeyin

Daha İyi Bağlantılı Metin Ekleyin


Uygun bir bağlantılı metin seçimi, bağlantıdaki içerik hakkında bilgi vermeyi kolaylaştırır.Bağlantılı metin, kullanıcıların tıklayıp içeriğe yönlendirileceği metinlerdir ve şu şekilde kullanılır: <a href=“...”></a>. Bu metin kullanıcılara ve Google’a, tıklandığında gidilecek olan sayfadaki içerik hakkında açıklayıcı bilgi sağlıyor. Sayfalarınızdaki bağlantılar, sitenizdeki diğer sayfalara giden site içi bağlantılar veya diğer sitelerdeki içeriğe giden site dışı bağlantılar olabilir. Her iki durumda da, bağlantı metniniz ne kadar iyi olursa, kullanıcılar sitenizde o kadar kolay gezinebilir ve Google’ın da gidilen sayfanın ne hakkında olduğunu anlaması kolaylaşır.
Uygun bağlantılı metin kullanımı ile kullanıcılar ve arama motorları bağlantılanmış bir sitenin ne içerdiğini kolaylıkla anlarlar.
Hem kullanıcılar hem de arama motorları anlaşılması kolay olan bağlantılı metinleri severler!
Açıklayıcı metin seçin.

Yanlışlar:

“sayfa”, “makale” veya “buraya tıklayın” gibi çok genel bağlantılı metin kullanmaktan kaçının
Konu ile ilgisi olmayan veya gidilecek sayfadaki içerikle uyuşmayan bağlantılı metin kullanımından kaçının
Genellikle sayfa URL’sini bağlantılı metin olarak kullanmayın (Yine de bazı durumlarda mantıklı kullanım olabilir, örneğin yeni bir web sitesi adresinin reklamını yapmak için)
Hedefe uygun metin yazın.

Yanlışlar:

Uzun cümle veya kısa paragraf şeklinde uzun bağlantılı metin yazmaktan kaçının
Site içi bağlantılar için de bağlantılı metinleri hesaba katın.

Görsel Kullanımını Optimize Edin


Görsellerle ilgili olan bilgiler “alt” değeri kullanılarak kullanıcılara sunulabilir,yazılan yazı görsel hakkında bilgi sağlar.Diğer bir neden ise, resmi bağlantı olarak kullanıyorsanız, “alt” için yazılan yazı aynı zamanda bağlantılı metin yerine kullanılacaktır. Ancak, sitenizin gezinti menüsünde çok fazla görsel kullanmanızı önermiyoruz. Metin bağlantıları da aynı işlevi yerine getirecektir. Son olarak görsel dosya adları ve “alt” metin kullanımı, Google Görsel Arama gibi görsel arama uygulamaları için de kolaylık sağlar.
Kısa ancak anlaşılır dosya adları ve “alt” metni kullanın.

Yanlışlar:

“resim1.jpg”, “pic.gif”, “1.jpg” gibi genel dosya adlarını mümkünse kullanmayın (Binlerce görsel içeren bazı siteler bu dosyaları adlandırma işlemini otomatikleştirmek için metodlar geliştirmeyi göz önünde bulundurabilir)
Çok uzun dosya adları kullanmayın
“alt” metni için birçok anahtar kelime veya bütün cümleyi kopyalayıp eklemeyin
Resimleri bağlantı olarak kullandığınızda “alt” metni ekleyin
Eğer bağlantı için resim kullanmaya karar verirseniz, “alt” metni eklemek bağlantı verdiğiniz sayfanın içeriğini anlaması için Google’a yardımcı olur. Bunu bağlantı metni yazıyormuş gibi düşünebilirsiniz.

Yanlışlar:

 Spam olarak algılanabilecek çok uzun “alt” metni kullanmayın
Site gezinti menüsü için sadece resim kullanmayın
Görseller için site haritası oluşturun. Görseller için oluşturulmuş bir site haritası Googlebot’un görselleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olur. Bu dosyanın yapısı web sayfanızın XML site haritasına benzemektedir.

Uygun Başlık Biçimlendirmesi Etiketleri Seçin


Önemini vurgulamak istediğiniz metinler için başlık biçimlendirmesi etiketlerini kullanınız.Başlık biçimlendirmesi etiketi (HTML kaynakta kullanılan başlık <head> HTML etiketi veya HTTP başlıklarla karıştırmayın) sayfanızdaki yapıyı kullanıcılarınıza sunmak için kullanılır. Başlık biçimlendirmesi için en büyüğü <h1> ve en küçüğü <h6> olmak üzere altı boyut bulunmaktadır.(Haber makalesi bulunan sayfada, <h1> başlık biçimlendirmesi etiketine site adımızı ve <h2> başlık biçimlendirmesi etiketine de makale başlığını
yerleştirebiliriz.)Farklı başlık boyutları, içeriğinizin hiyerarşik yapısını oluşturarak dokümanınızın kolay okunabilmesini sağlar.
Başlık biçimlendirmesi etiketleri kullanıcıların dikkatini çekmeye yarayan önemli HTML ögeleridir,
bu nedenle kullanımları sırasında dikkatli olun!
Dokümanda ana hatları hazırladığınızı düşünün. Büyük bir doküman için ana hatları hazırlamaya benzer şekilde, sayfadaki ana başlıkların ve alt başlıkların neler olacağını ve hangi başlık biçimlendirmesi etiketlerini nerelerde kullanacağınızı belirleyin.

Yanlışlar:

Sayfa yapısını tanımlamaya yardımcı olmayacak başlık biçimlendirmesi etiketi kullanmayın
<em> ve <strong> gibi diğer etiketleri kullanabileceğiniz durumlarda başlık biçimlendirmesi etiketi kullanmayın.
 Düzensiz olarak bir başlık etiketinden diğerine geçiş yapmayın


Sözlük:

404 (“sayfa bulunamadı” hatası): Bir HTTP durum kodu . Bu, tarayıcının istediği sayfayı, sunucunun bulamadığı anlamına gelir.
XML Site Haritası: Belirli bir web sitesindeki sayfaların listesi. Bu listeyi oluşturup göndererek, bir web sitesindeki tüm sayfaları Google’ın normal tarama işlemiyle saptamamış olabileceği URL’ler dahil olmak üzere Google’a bildirebilirsiniz.
Flash: Adobe Systems Incorporated tarafından geliştirilmiş web teknolojisi veya yazılım. Ses, video ve animasyonu bir araya getiren web içeriği oluşturabilir.
JavaScript: Bir tür programlama dili. Birçok web hizmetinde kullanılan bu dil, web sayfalarına dinamik özellikler katabilir.
Açılır menü:  Menüden içerik seçilebilen bir sistem. Kullanıcı menüyü tıkladığı zaman, açılan bir listede seçenekler görüntülenir.
Erişilebilirlik: Kullanıcıların ve arama motorlarının içeriğe erişip kavrayabilmesi.
Kullanıcı deneyimi: Kullanıcının ürün, hizmet vb. kullanımıyla edindiği deneyim. Kullanıcı deneyimindeki vurgu kullanıcının tam olarak aradığı deneyimin sağlanmasındadır: “keyif alma”, “rahatlık”, “kolaylık” vb.
HTTP durum kodu: Bilgisayarlar arasında bilgi alışverişi yapılırken sunucudan gelen yanıtların anlamlarını açıklayan bir kod. Bu kod, üç sayısal basamak halinde atanır ve kullanılan sayıya göre farklı anlam taşır.
Sosyal medya hizmeti: Tanıdık kullanıcılar arasında bağlantılar kurulmasını teşvik edip düzenleyen, topluluk türü bir web hizmeti.
Google AdWords:Arama sonuçları sayfalarına ve diğer içeriğe alakalı reklamlar koyan bir reklam hizmeti. Bir kullanıcı Google’da anahtar kelimelerle arama yaptığı zaman, arama sonuçları sayfalarında, organik arama sonuçlarının yanı sıra, sağda, üstte ve/ veya altta bu anahtar kelimelerle alakalı AdWords reklamları görüntülenir.
Ekran okuyucu: Ekrandaki bilgileri sesli olarak okuyan veya Braille ekranına çıkaran yazılım.
HTTP üstbilgileri: HTTP’de (Köprü Metni Aktarım Protokolü), asıl verilerden önce gönderilen, farklı
türlerde veriler.
<em>: Vurgulamayı belirten bir HTML etiketi. Standarda göre, vurguyu italik harf kullanımıyla gösterir.
<strong>: Güçlü vurguyu belirten bir HTML etiketi. Standarda göre, vurguyu kalın harf kullanımıyla gösterir.



Arama Motoru Optimizasyonun Temelleri-1




Arama motoru optimizasyonu (Search Engine Optimization), arama motorlarının web sayfalarını daha kolay bir şekilde taramasına olanak sağlayan teknik düzenlemelerdir. İngilizce kısaca SEO (Search Engine Optimisation) olarak ifade edilmektedir. Bununla birlikte arama motorları, arama sonuçlarını listelerken algoritmik yani matematiksel bir yapı kullanmaktadır. Bu nedenle web geliştiricileri yazmış oldukları sayfaları bu ayrıntıya dikkat ederek oluşturmak durumundadır. İnternetin ekonomik anlamdaki gücünün artması neticesinde hızla yaygınlaşmaya başlamıştır.




Googlebot, Google tarafından kullanılan bir arama bot'udur. Bu bot web'deki dökümanları toplar ve Google Arama Motoru için aranabilir bir içerik listesi ( index ) yaratır
Arama motoru optimizasyonu sadece organik arama sonuuçlarını etkiler. Google AdWords gibi ücretli ve ya "sponsorla sağlanan"sonuçlar üzerinde etkisi yoktur.

1.Başlık (Title) Etiketi Oluşturma

Sayfa başlıklarını başlık etiketleri kullanarak gösterin.Özgün ve doğru başlık etiketleri oluşturun.Çünkü başlık etiketi hem kullanıcılara hem de arama motorlarına belirli bir sayfanın konusunun ne olduğunu belirtir.
Bir HTML dökümanında<title> yani başlık etiketi <head> etiketi içinde bulunmalıdır.İdeal olan sitenizdeki her sayfa için ayrı bir başlık oluşturmaktır.
Google da herhangi bir arama yaptığımızda:



Başlık etiketi içeriği genellikle arama sonucundaki ilk satırda görüntülenir.(mavi yazıyla) Kullanıcıya aradığı terimle bulduğu sayfanın ne kadar ilgili olduğunu göstermeye yardımcı olur.Dikkat edilirse arattığımız kelimeler koyu renkte yazılmıştır.



2. Tanım (“description”) Meta Etiketi Oluşturma

Bir sayfanın tanım (“description”) meta etiketi, Google ve diğer arama motorlarına sayfanın ne hakkında olduğuna dair özet bilgi sağlar.Sayfa başlığı birkaç kelime veya deyimden oluşurken sayfanın tanım meta etiketi bir veya iki cümleden veya kısa paragraftan oluşabilir.Başlık etiketinde olduğu gibi, tanım meta etiketi de HTML dokümanınızın <head> etiketi içinde yer almalıdır.Sayfa içeriği ile ilgisi olmayan tanım meta etiketi yazmayın “Bu bir web sayfasıdır” veya “ Ayakkabı hakkında sayfa” gibi genel tanımlar yazmayın Tanımı sadece anahtar kelimelerle doldurmayın Bütün sayfa içeriğini kopyalayıp tanım meta etiketine yapıştırmayın.Sitenizdeki sayfaların hepsinde ya da çoğunluğunda aynı tanım meta etiketini kullanmayın.
Aşağıdaki örnek aramada görüldüğü üzere en alt  kısımda siyah yazıyla olan snippet kısmı  tanım meta etiketidir.




3.URL’lerinizin yapısını geliştirme

Web sitenizdeki dokümanlar için açıklayıcı kategoriler ve dosya adları vermeniz, hem sitenizin daha düzenli hale getirilmesine hem de dokümanlarınızın arama motorları tarafından daha iyi taranmasına yardımcı olur.Bir dokümanın URL’si Google’daki arama sonuçlarının bir parçası olarak dokümanın başlığı ve snippet bölümü arasında görüntülenir. Başlık ve özet bilgi bölümünde olduğu gibi, arama sonucundaki URL’de bulunan kelimelerden aranan kelime ile eşleşenler koyu renkle vurgulanır.Gereksiz parametreler ve ID değerleri bulunan uzun URLler oluşturmayın“sayfa1.html” gibi genel sayfa adları seçmeyin. Sayfa adında “spor-ayakkabı-spor-ayakkabı-sporayakkabı.htm” gibi anahtar kelimeleri tekrar tekrar kullanmayın.Kullanıcılarınız ve arama motorları için anlaşılması kolay bir URL seçiniz!
Aşağıdaki örnek aramamızdaki yeşil yazıyla gösterilen kısım sayfanın URL kısmıdır.








Sözlük:
Arama motoru: Anahtar kelimeler veya belirtilen diğer terimlerle İnternet’teki mevcut verileri arayan bir bilgisayar işlevi veya bu işlevin bulunduğu bir programdır.
<head> etiketi: HTML belgesindeki üstbilgiyi gösteren bir öğe. Bu öğenin içeriği tarayıcıda görüntülenmez.
HTML (HyperText Markup Language): Köprü Metni Biçimlendirme Dili’nin kısaltması. Bu dil, web sayfası belgelerinitanımlamada kullanılır. Belge metni, köprü metinleri ve gömülü görseller dahil, web sayfalarının temel öğelerini belirtir.
Arama sorgusu: Arama motorlarında arama yaparken kullanıcının girdiği bir veya birden fazla terim.
Snippet:Bir arama motorunun arama sonuçlarındaki sayfalarda ilgili web sayfasının başlığı altında görüntülenen metin. Web sayfasının özeti ve/veya arama kelimeleriyle eşleşen sayfa kısımları görüntülenir.
Alan adı:İnternet’te bir bilgisayarın veya ağın konumunu gösteren adres. Bu adlar, yinelenmeyi önlemek için kontrol altındadır.
Tarama:Web sitelerinin, dizine eklenmek üzere, arama motoru yazılımıyla (botlar) araştırılması.
Alt alan adı: Normal bir alan adından daha dar bir kategoriyi tanımlamak için kullanılan bir tür alan adı
Kök dizin:Bir site ağaç yapısının en üstündeki dizin. Bazen kök olarak adlandırılır.
AdWords:Google Adwords Google arama motoru, arama ortakları ve içerik ağında  reklam verebilmemizi sağlayan reklam sistemidir.
Description: Kelime anlamıyla “Açıklama metni” dir. Açıklama metni, title(başlık) nin altında olan 160 ~ 140 karakterlik açıklama yazısıdır. Description yazdığınız yazıyı ve içeriği özetleyen metin anlamında kullanılır.
SEO:İngilizce olarak Search Engin Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşur. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsar. SEO’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır. Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir.
Meta Tag: Meta tag’lar HTML kodunuzun HEAD bölümüne yerleştirilmiş bilgi etiketleridir. Arama motorlarına site ve içeriği hakkında bilgi sunar.

16 Temmuz 2013 Salı

SUSKUNLUK SARMALI

ELİSABETH NOELLE-NEUMANN KİMDİR ?


Elisabeth Noelle-Neumann, 1916 yılında 'Berlin'de dünyaya geldi. Avukat babası, Hitler iktidara geldikten sonra Nasyonal Sosyalist Parti’nin üyesi olmuştur. Neumann, 1935 yılında, 19 yaşında Alman Nasyonal Sosyalist öğrenci derneğine üye oldu ve Nazi yanlısı gençlik dergilerinde yazmaya başladı.1937 yılında ABD’de kamuoyu konusunda doktora yapmaya giden Neumann, Missouri Üniversitesi’nde iki yıl dersler aldı. 1939 yılında Almanya’ya dönen Neumann, tezini burada tamamladı.Elisabeth Noelle-Neumann, 1939 yılında Deutsche Allgemeine Zeitung gazetesinde gazeteciliğe başladı. Neuman, 1940 yılında, Nazi Propaganda Bakanı Goebbels’in entellektüellere yönelik çıkardığı haftalık haber dergisi Das Reich’de yazmaya başlar. Neuman’ın buradaki yazılarında o günün Almanyasının dünyasını yansıtan yahudi düşmanlığı dikkat çekmektedir.Noelle-Neumann, 1942 yılında Das Reich’ten ayrılır ve Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine geçer. Bu yıllarda Almanya’nın yenilmeye başladığı yıllardır. Dolayısıyla, Neumann’ın yazılarında Yahudi düşmanlığı sayılabilecek ifadeler artık yer almamaktadır. Savaşın bitmesiyle birlikte, Neumann Amerikalılar için kamuoyu araştırmaları yapmayı önerir ancak reddedilir. Bunun üzerine kocasıyla birlikte 1947 yılında, bugünde Almanya’nın en bilinen ve en prestijli kamuoyu araştırma kuruluşunu, Allensbach Institüt für Demoskopie kurar.Neumann, 1961-1964 yılları arasında Berlin Üniversitesi Basın-Yayın Ve Gazetecilik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1964 yılında da Mainz Üniversitesi Basın-Yayın ve Gazetecilik Bölümü’nde profesör olarak göreve başladı. 1978’den 1991’e kadar Münih Üniversitesi’nde misafir profesör olarak çalıştı. 1978-1980 yılları arasında World Association off Public Opinion Research (Dünya Kamuoyu Araştırmaları Birliği) başkanlığını yürüttü.

SUSKUNLUK (SESSİZLİK) SARMALI NEDİR?


Suskunluk Sarmalı Alman bilim kadını Elisabeth Noelle Neumann tarafından geliştirilen bir kuramdan kaynaklanmaktadır. Kuram, insanların kişisel düşüncelerini oluştururken başkalarının ne düşündüğüne dair temel sosyal psikolojik düşünceden kaynaklanır. Kişinin kendi kişisel düşüncelerini başkalarının ne düşündüğüne bağlamasıdır. Suskunluk Sarmalını örneklendirecek olursak  eğer; kitle iletişim araçları egemen düşünceyi aktarırken, aykırı düşünceye giderek daha az yer veriyor. Bu sarmal sonucunda egemen düşünceyi ifade eden insan sayısında artış oluyor, aykırı düşünceyi ifade eden insan sayısında azalma oluyor.Birçok insan önemli kamusal konularda yalnız kalmamak için çevrelerine bakıyor ve hangi düşüncenin güçlenip hangi düşüncenin düşüşe geçtiğiyle ilgili ipuçları arıyor. Eğer bir insan kendi kişisel düşüncelerinin düşüşte olduğunu düşünüyorsa bunu ifade etmeye daha az meyilli olabiliyor. Sonuçta egemen olan düşünce daha da güçleniyor, meşrulaşıyor olabilir. Kitle iletişim araçları ile birlikte kişiler arası iletişim ağı, çoğunluğun görüşünün yani düşünce ikliminin kişisel olarak algılanışını şekillendirmede iki önemli faktördür. Kitle iletişim araçları egemen düşünceyi pompalarken; aykırı düşüncedeki insan sayısında azalma, egemen düşünceye sahip insan sayısında artış olur, suskunluk sarmalı yaratılır.Her iki kavram, insanları çevreleri hakkında bilgi edinmek üzere kitle iletişim araçlarına ve kişilerarası enformasyon kaynaklarına başvurduklarını ileri sürer, ancak farklı kuramsal geleneklerden kaynaklanmaları nedeniyle enformasyon arama davranışının farklı etkileri üzerinde dururlar.
Bu model; genel fikirlere uyma ve azınlık fikirleri taşımada suskun kalmayı materyal ilişkiler düzeninin yapısal gerçeğine ve bu yapının günlük çalışması biçimine bağlarsa, anlamlı bir yaklaşım olabilir. Neumann teorisi bu bağlamda (medya konusunda) diğer teorilere göre daha güç olan bir teoridir. "Sessizliğin sarmalı", olarak ifade edilen teori; medyanın güçlü etkilerinin kamu düşüncesi üzerinde olduğunu tartışır. Sessiz kalan bireyler kaynak olduğu için, oyunun önemli bir parçası olan medyaya yönelir. Medya helezona neden olan  sessizliği üç yolla  sonuçlandırır:
Sessiz kalan gruptan birinin bile aykırı davranması, halkın söyleyebileceği düşünce hakkında izlenimlere şekil verir.
Düşünce hakkında izlenimleri olan grup baskındır.
Sessiz kalan grup düşüncede artış ya da azalış olduğu hakkında izlenimlere şekil verir.





'Halkın Görüşü'nün Oluşmasına Etki Eden Faktörler 

Toplumdan dışlanma tehdidi 

‘Suskunluk Sarmalı’ toplumdan dışlanma tehdidiyle başlar. Toplumsal yapıyı oluşturan sayısız sütunun sürekliliğini korumak için, o toplumun üyelerinin toplumsal değerler ve toplumsal hedefler üzerine müşterek bir zeminde anlaşabilmeyi teminat altına alması gerekir.Bu anlaşmayı sağladıktan sonra sosyal düzenin bozulmaya uğramadan yoluna devam edebilmesi için, toplum, anlaşmaya uyum göstermeyen, anlaşmayı rayından çıkarma yönünde görüşlere sahip olan ‘azınlığı’; ‘sizi dışlarız’ tehdidiyle caydırmaya çalışır.

Toplumdan dışlanma korkusu 

Dışlanma korkusu ‘Suskunluk Sarmalı’na ivme kazandıran bir merkezkaç kuvvetidir.İnsanlar toplumdan dışlanma korkusuna kapılmamak için, kendilerince önlemler alır. Bu ‘önlem alma’ varsayımı, ‘Konformizm/Çevreye Uyum Göstermek’ denilen ‘hayatı huzur içinde yaşamak için etliye sütlüye bulaşmamak, her zaman -Halkın Görüşü-ne yakın olmak ve hatta birebir aynısı olmaya çabalamak’ temeline dayanır.

Fikrini özgürce söyleme isteği 

Bireyler, fikirlerinin veya fikirlerine yakın olan görüşlerin toplum içinde yaygınlaşmaya başladığını hisseTtikleri anda, çekinmeden konuşmaya meyillidir. Tam tersine bakılırsa, fikirleri toplumca kabul edilmiyorsa veya yavaş yavaş ‘popülarite’si kaybolmaya başladıysa, artık susup kabuğuna çekilmeye yönelir.

Kişinin benliğinde doğuştan var olan ‘genel-geçer görüşe uyum gösterme’ duygusu

Bireyler, ‘Toplum Görüşü’nü ‘ölçmek’ için doğuştan gelen özelliklere sahiptir.Bireyin gözlemleyebildiği toplumun çapı çok geniş olamayacağından, ‘Kitle İletişim Araçları’ dediğimiz ‘Medya’, ‘Toplumdaki Baskın Görüş’ün ne/neler olduğu hakkında bireylere örnekler sunar. Medya, bu ‘Baskın Görüşün’ topluma nasıl sunulduğu konusunda çok önemli rol oynar. ‘Toplumun Görüşünün’ nerelere meyilli olduğu ile ilgili bireylerin (tek tek) algılarına doğrudan etki etme gücüne sahiptir. Bu ‘sunum’ aşamasında kullanılan kelimelerin, bilgilerin kaynağının, resim-fotoğrafların, kişilerin, videoların vd. ‘gerçek mi yoksa kurgusal mı olduğu’ şüphesi haberin dinlenme/izlenme anında bireylerin meraını pek uyandırmaz.